Fırtına onun mülkiyetine büyük zarar verdi.
- The storm did great damage to her property.
Özel mülkiyete izinsiz giriyorsunuz.
- You are trespassing on private property.
Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden mahrum edilemez.
- No one shall be arbitrarily deprived of his property.
Her şahıs tek başına veya başkalarıyla birlikte mal ve mülk sahibi olma hakkına sahiptir.
- Everyone has the right to own property alone as well as in association with others.
Bu çok büyük bir özellik.
- It's a very large property.
Aşırıiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- Superconductivity is a physical property.
Tom muazzam servetin, onun emrinde olduğunu iddia etti.
- Tom claimed that the enormous property was at his disposal.
Babası tarafından ona bırakılan servet onun rahat bir şekilde yaşamasını sağlar.
- The property left him by his father enables him to live in comfort.