İşler için onunla röportaj yapıldı.
- She was interviewed for jobs.
Zamanımız bitti ve röportajı kısa kesmek zorunda kaldım.
- We ran out of time and had to cut short the interview.
Tom'la görüşmek istiyorum.
- I'd like to interview Tom.
Onunla görüşmek istiyorum.
- I'd like to interview him.
Mülâkat iyi geçti mi?
- Did the interview go well?
Umarım mülakat yararlı olur.
- I hope the interview would be of profit.
Tom'un bu sabah bir iş görüşmesi vardı.
- Tom had a job interview this morning.
Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim.
- In addition, I have to interview a professor.
Bir iş için mülakata alındım.
- I was interviewed for a job.
Umarım mülakat yararlı olur.
- I hope the interview would be of profit.
Onlarla röportaj yapmak isterim.
- I'd like to interview them.
Bu gece bir röportaj yapmak zorunda kalacağım.
- Tonight, I'll have to do an interview.
Görüşme boyunca birçok konu görüşüldü ama bazıları kınandı.
- Many topics were discussed during the interview, but some of them were censured.
Tom Mary ile görüşüyor.
- Tom is interviewing Mary.
İş için röportaj yapıldı fakat onu alamadı.
- He was interviewed for the job, but couldn't get it.
O, bir röportaj yapmayı reddetti.
- He refused to give an interview.
Yarın öğleden sonra ikide bir iş görüşmem var.
- I have a job interview at two o'clock tomorrow afternoon.
Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim.
- In addition, I have to interview a professor.
The witness was interviewed.
It was a dreadful interview; I have no hope of getting the job.
The reporter gave the witness an interview.
To be present at an interview, as that famous of Henry the Eighth and Francis the First, so much renowned all over Europe , no age ever saw the like.
... long interview. ...
... >>Kevin Allocca: Well, this isn't just our interview. This is also your fans' interview. ...