Peyniri bir bıçak ile kesmek kolaydır.
- Cheese is easy to cut with a knife.
O grupla bağlantıları kesmelisin.
- You should cut off your connections with that group.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
- She cut the apple in two.
Tom bir cam parçası ile parmağını kesti.
- Tom cut his finger on a piece of glass.
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
- The factory had to cut back its production.
Birlik üyeleri, hafta sonu ceza oranlarını azaltmak için tekliflere sövüp saydılar.
- Union members railed against proposals to cut weekend penalty rates.
Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
- The banker's pay cut was temporary, not permanent.
Elektrik kesintileri bilgisayara zarar verdi.
- The power cuts damaged the computer.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
Tom mutfakta, bazı sebzeleri dilimliyor.
- Tom is in the kitchen, cutting up some vegetables.