Bir hastalığa bulaştırıldınız.
- You've been infected.
Ben bir Truva atıyım, yani Mac bilgisayarınıza bulaştım.
- I am a Trojan horse, so I have infected your Mac computer.
Enfekte olduğunu düşünüyorum.
- I think you've been infected.
O kesik enfekte olmuş görünüyor.
- That cut looks infected.
Her passion for dancing has infected me.