Neredeyse mükemmel bir skor yaptım.
- I almost got a perfect score.
Oyunun final skoru üçe birdi.
- The final score of the game was 3 to 1.
O, sınavda 85 puan aldı.
- He scored 85 on the exam.
Ben testte sadece 33 puan aldım.
- I scored only 33 points on the test.
Takımın en iyi forveti geçen sezon yirmi üç gol attı.
- The team's best striker scored twenty-three goals last season.