Sarılmaktan vazgeçtiler.
- They stopped hugging.
O, ona sarılmak istiyor.
- She wants to hug him.
Bu akşam seni kucaklamak ve kahveye davet etmek istiyorum, bunu nasıl yapabilirim?
- I want to hug you and invite you to coffee this evening, how can I do that?
Sadece hoş büyük bir kucaklamaya ne dersin?
- How about just a nice, big hug?
Herkesin büyük bir kucaklamaya ihtiyacı var.
- Everyone needs a big hug.
O, ona sarılmak istiyor.
- She wants to hug him.
Tom Mary'ye sarılmak istiyor.
- Tom wants to hug Mary.
Beni sıkıca kucakladı.
- He gave me a big hug.
Tom Mary'yi kucakladı ve yanağından öptü.
- Tom gave Mary a hug and a kiss on the cheek.
... >>> I'm sorry to ask, but can I have a hug, too? ...
... >>> Group hug! ...