Ayaklanmayı bastırmak uzun sürecek.
- It will take a long time to suppress the revolt.
Kan şekeri bozukluğu düşük seviyede olan kişiler onların duygularını bastırmak için güçten yoksun olmaları nedeniyle kolayca korkarlar ve öfkelenirler.
- People suffering from low level of blood sugar disorder, because they lack the power to suppress their emotions, get easily frightened and angry.
Kan şekeri bozukluğu düşük seviyede olan kişiler onların duygularını bastırmak için güçten yoksun olmaları nedeniyle kolayca korkarlar ve öfkelenirler.
- People suffering from low level of blood sugar disorder, because they lack the power to suppress their emotions, get easily frightened and angry.
Onun, duygularını bastırması çok zordu.
- It was very hard for her to suppress her emotions.
O, duygularını bastıramaz.
- She can't suppress her emotions.
Tom öfkesini bastıramadı.
- Tom couldn't suppress his anger.