Английский Язык - Турецкий язык
Определение to hold fast; to cling to; to cherish в Английский Язык Турецкий язык словарь
- hug
- {f} sarılmak
Sana sarılmak için sabırsızlanıyorum.
-I can't wait to hug you.
O, ona sarılmak istiyor.
-She wants to hug him.
- hug
- {f} kucaklaşmak
- hug
- sokulmak
- hug
- koçmak
- hug
- ayrılmamak
- hug
- sarılma
Sana sarılmak için sabırsızlanıyorum.
-I can't wait to hug you.
O, ona sarılmak istiyor.
-She wants to hug him.
- hug
- kucaklama
Sadece hoş büyük bir kucaklamaya ne dersin?
-How about just a nice, big hug?
Herkesin büyük bir kucaklamaya ihtiyacı var.
-Everyone needs a big hug.
- hug
- sıkıca kucaklamak
- hug
- yakınından geçmek
- hug
- sevgiyle sarılmak
- hug
- {f} dört elle sarılmak
- hug
- bear hug çok sı
- hug
- {f} kucaklamak, sarılmak
- hug
- {f} bağrına basmak, sımsıkı tutmak
- hug
- {f} kıyıdan gitmek
- hug
- {f} benimsemek
- hug
- orsa gitmek
- to hold to
- bağlı kalmak
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение to hold fast; to cling to; to cherish в Английский Язык Английский Язык словарь
- hug
to hold fast; to cling to; to cherish
Расстановка переносов
to hold fast; to cling to; to cher·ishПроизношение
Resimler
Избранное