O, bıçaklanarak öldürüldü.
- Tom was stabbed to death.
Tom kolundan bıçaklandı.
- Tom got stabbed in the arm.
Ölümle sonuçlanan bıçaklama olayının kıvılcımı, kontrolden çıkan tartışmadan çıkmıştı.
- The fatal stabbing was sparked by an argument that got out of control.
O beni arkadan bıçaklamaya çalıştı.
- He tried to stab me in the back.