Tom kağıdı bir top gibi kırıştırdı ve odanın içinde fırlattı.
- Tom crushed the sheet of paper up into a ball and threw it across the room.
Topu duvara doğru çekti.
- He tossed the ball towards the wall.
Yarın muhtemelen top oyununa gideceğiz.
- We'll likely go to the ball game tomorrow.
Bir top oyununa gitmek ister misin?
- Do you want to go to a ball game?
Top yerde bana doğru yuvarlandı.
- The ball rolled on the ground towards me.
Top yuvarlaktır ve maç 90 dakika sürer.
- The ball is round, and the game lasts 90 minutes.