Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Sevmek kolay fakat sevilmek zordur.
- It is easy to love, but hard to be loved.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Aşk dünyayı döndürür.
- Love makes the world go round.
Sevgiden daha pahalı bir şey yoktur.
- There's nothing more expensive than love.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
- Her lover is a spy working for the British government.
Sevgili kız kardeşim, seni seviyorum.
- I love you, dear sister.
Yaramaz oğul, babasını sevdi.
- The mischievous son loved his dad.
Sana yardım etmek isterim ama çok fazla meşgulüm.
- I'd love to help you out, but I'm terribly busy.
Sana âşık olmaktan kendimi alamadım.
- I couldn't help but fall in love with you.
Kime aşık olmak istersin?
- Who would you like to fall in love with?
Hiç kimse onun onu sevip sevmediğini bilmiyor.
- No one knows if he loves her or not.
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.