Hayatta birçok zorluklara katlanmak zorundasın.
- You have to endure a lot of hardships in life.
Fransız palavralarına katlanmak zordur.
- It's hard to endure the boastings of the French.
Tom gözlerini sık biçimde kapattı ve acıya dayandı.
- Tom closed his eyes tightly and endured the pain.
Bu köprü uzun süre dayanamaz.
- This bridge will not endure long.