Geleneğe göre, gelin uyumlu olmalıdır.
- According to custom, the bride should be compliant.
Onun konuşması duygularıyla uyum sağlamadı.
- His speech did not accord with his feelings.
İki ülke arasındaki bu anlaşmazlıklar, uluslararası hukuka uygun olarak çözülmelidir.
- These disputes between the two nations should be solved in accordance with international law.
Biz silah azaltma konusunda onlarla anlaşmak istiyoruz.
- We hope to come to an accord with them about arms reduction.
Onun konuşması duygularıyla uyum sağlamadı.
- His speech did not accord with his feelings.
Faiz oranlarının ödünç alanların iş riskine uygun olarak tespit edildiğini biliyorum.
- I know that interest rates are fixed in accordance to the borrower's business risk.
Sana çalışmana uygun olarak ödeme yapılacak.
- You will be paid according as you work.
In respect of the protection of industrial property, a refugee shall be accorded in the country in which he has his habitual residence the same protection as is accorded to nationals of that country.