Ben yatmak istemiyorum.
- I don't want to go to bed.
Saat kaçta yatmak zorunda kalacaksın?
- What time will you have to go to bed?
Şimdi yatmaya gitmek zorundasın.
- You have to go to bed now.
Telefon çaldığında yatmaya gitmek üzereydim.
- I was about to go to bed when the phone rang.
Genellikle saat onda yatarım.
- I usually go to bed at ten.
Genellikle ne zaman yatarsın?
- When do you usually go to bed?
It's been a long day - I think I'll just go to bed.
After the party, she's hoping to go to bed with Sonya.