to go fast, especially excessively fast

listen to the pronunciation of to go fast, especially excessively fast
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to go fast, especially excessively fast в Английский Язык Турецкий язык словарь

speed
sürat

Son sürat gitmek istiyorum. - I want to go full speed.

Ben azami sürat yapıyorum. - I'm doing the speed limit.

speed
ivinti
speed
hız sınırını aşmak
speed
çabuk gitmek
speed
eski uğurlu kılmak
speed
{i} çabukluk
speed
geç

Seni harekete geçireyim. - Let me bring you up to speed.

Tom yüksek hızla dar tünelden geçti. - Tom drove through the narrow tunnel at high speed.

speed
{i} vites
speed
{i} ışığa duyarlık
speed
eski uğur
speed
{f} yolunu açık etmek
speed
{i} başarı
speed
{i} hızlılık
speed
uğur getirmek
speed
vitesli
speed
hızla gitmek
speed
(fiil) yolunu açık etmek, uğurlamak, yolcu etmek, hızlandırmak, hız yapmak, süratli gitmek, başarılı olmak
speed
{f} hızlandırmak

Tom süreci hızlandırmak için elinden geleni yaptı. - Tom did his best to speed up the process.

speed
{f} (sped/--ed) çabuk gitmek, hızla gitmek, süratle gitmek
Английский Язык - Английский Язык
speed

The Ferrari was speeding along the road.

to go fast, especially excessively fast

    Расстановка переносов

    to go fast, es·pe·cial·ly ex·ces·sive·ly fast

    Произношение

Избранное