Oğlum okulda daha dikkatli olmalı.
- My son needs to be more alert at school.
İşlek bir caddeden geçerken dikkatli ol.
- Be alert when you cross a busy street!
Olası tehlikelere karşı uyanık olmalısın.
- You should be alert to the possible dangers.
Ben bir fincan kahve içtikten sonra daha uyanık hissediyorum.
- I feel more alert after drinking a cup of coffee.
Tsunami uyarısı iptal edildi.
- The tsunami alert was cancelled.