to give invitation

listen to the pronunciation of to give invitation
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to give invitation в Английский Язык Турецкий язык словарь

invite
davet etmek

Sizi bir partiye davet etmek istiyorum. - I want to invite you to a party.

Pul koleksiyonum yok ama onu davet etmek için bir mazeret olarak kullanabildiğim Japon kartpostal koleksiyonum var. - I don't have a stamp collection, but I have a Japanese postcard collection that I could use as an excuse to invite him.

invite
davet et

Onu konsere davet etti. - He invited her to go to the concert.

Onu davet etmeliydin fakat etmedin. - You ought to have invited him, but you didn't.

invite
{f} rica
invite
{f} istemek
invite
çanak tutmak
invite
yol açmak
invite
çağırmak
invite
yüreklendirmek
invite
davetiye çıkarmak
invite
{f} davet etmek, çağırmak: He invited only his close friends to the exhibit. Sergiye sadece en yakın arkadaşlarını davet etti
invite
{f} neden olmak
invite
invitingly davetkar bir şekilde
invite
{f} çekmek
invite
icrasını teklif etmek
Английский Язык - Английский Язык
invite
to give invitation

    Расстановка переносов

    to give in·vi·ta·tion

    Турецкое произношение

    tı gîv învîteyşın

    Произношение

    /tə ˈgəv ˌənvəˈtāsʜən/ /tə ˈɡɪv ˌɪnvɪˈteɪʃən/
Избранное