to get ones hands on

listen to the pronunciation of to get ones hands on
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to get ones hands on в Английский Язык Турецкий язык словарь

come
{f} k.dili. beli gelmek, boşalmak; orgazm
come
önümüzdeki

Onun yeni romanı önümüzdeki ay çıkacak. - Her new novel will come out next month.

Lütfen önümüzdeki Cuma gel. - Please come next Friday.

come
kopmak
come
edinmek

Bu günlerde iş edinmek zor. - Jobs are hard to come by these days.

İşsiz pek çok kişi ile işleri edinmek zordur. - Jobs are hard to come by with so many people out of work.

come
girmek

İçeriye girmek ve bunu daha fazla görüşmek için bir randevu al lütfen. - Please make an appointment to come in and discuss this further.

İçeri girmek istemez misiniz? - Don't you want to come inside?

come
ödemek
come
gün doğmak (şans)
come
üretilmek
come
boşalmak
come
başlamak

İçeri gelin. Başlamak üzereyiz. - Come on in. We're just about to get started.

Birlikte başlamak için buraya gelmemeliydin. - You shouldn't have come here to begin with.

come
elde edilmek
come
olmak

Tom burada olmak istemese gelmezdi. - If Tom didn't want to be here, he wouldn't have come.

Tom'la birlikte olmak için geri geldin, değil mi? - You've come back to be with Tom, haven't you?

come
sperma
come
dönmek

Geri dönmek zorunda kalacağız. - We'll have to come back.

Tom geldiği yoldan geri dönmek zorunda kaldı. - Tom had to go back the way he'd come.

come
{f} tatmin olmak
come
{f} (came, come)
come
{f} gelmek. Come July and we'll be swimming. Temmuz geldiğinde denize girmiş olacağız
come
hadi

Bir UFO gördüğünü mü söylüyorsun? Hadi ama! - You say you've seen a UFO? Come on!

Hadi, arkadaşlar, bu artık komik değil. - Come on, guys. This is not funny anymore.

come
sakladığını çıkarıp vermek
Английский Язык - Английский Язык
come
to get ones hands on

    Турецкое произношение

    tı get wʌnz händz ôn

    Произношение

    /tə ˈget ˈwənz ˈhandz ˈôn/ /tə ˈɡɛt ˈwʌnz ˈhændz ˈɔːn/
Избранное