to fringe; to border

listen to the pronunciation of to fringe; to border
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to fringe; to border в Английский Язык Турецкий язык словарь

pearl
inci

Tom Mary'nin inci kolyesini nereden satın aldığını bilmediğini söylüyor. - Tom says he doesn't know where Mary bought her pearl necklace.

Bu inciler gerçek gibi. - These pearls look real.

pearl
mirvari
pearl
merverit
pearl
Alburnus lucidus
pearl
{f} su
pearl
inci gibi

Onun dişleri inci gibi beyaz. - His teeth are white like a pearl.

Onun inci gibi dişleri var. - She has pearly teeth.

pearl
i., s. inci
pearl
{i} sedef
pearl
pearlerinci avcısı
pearl
inciy
pearl
pearl fishery inci avcılığı
pearl
{f} inci gibi top top olmak ter
pearl
(isim) inci, sedef, beş puntoluk harf
pearl
(fiil) inci avlamak, inci gibi top top olmak (ter, su), İncilerle süslemek
pearl
pearl barley kabuğu soyulmuş ve yuvarlak hale getirilmiş arpa
pearl
inci rengi
pearl
pearl fish incibalığı
Английский Язык - Английский Язык
pearl
to fringe; to border
Избранное