to frighten; to strike with sudden fear; to alarm

listen to the pronunciation of to frighten; to strike with sudden fear; to alarm
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to frighten; to strike with sudden fear; to alarm в Английский Язык Турецкий язык словарь

scare
korkutmak

Seni korkutmak istemedim. - I didn't want to scare you.

Üzgünüm, amacım seni korkutmak değildi. - Sorry, I didn't mean to scare you.

scare
ürkü

Tom kesinlikle ürküyor. - Tom is certainly scared.

scare
korkutucu
scare
panik

1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti. - By the summer of 1920, the Red Scare was over.

scare
ani korku
scare
(off/away ile) korkutup kaçırmak
scare
korkmak

Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz. - We go to the cinema to be scared by watching horror movies.

Korkmak için hiçbir neden yok. - There's no reason to be scared.

scare
dili arayıp meydana çıkarmak
scare
{f} ödünü koparmak
scare
{i} ödü patlama
scare
{i} korku

Ben çocukken, komşuları korkutmak için bir evcil kahverengi ayım olsun istedim. - When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors.

Hepimizin korkudan ödü patladı. - We were all scared shitless.

scare
kıt,v.korkut: n.korku
scare
{i} ürkme
scare
scare away veya off korkutup kaçırmak
Английский Язык - Английский Язык
scare
to frighten; to strike with sudden fear; to alarm

    Расстановка переносов

    to frighten; to strike with sud·den fear; to a·larm

    Произношение

Избранное