Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to forsake, leave, quit, run off or away

listen to the pronunciation of to forsake, leave, quit, run off or away
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to forsake, leave, quit, run off or away в Английский Язык Турецкий язык словарь

desert
{i} çöl

Alacakaranlık çöl üzerine düştü. - Dusk fell over the desert.

Çölün ortasında benzinimiz bitti. - We ran out of gas in the middle of the desert.

desert
çöl halinde olan
desert
{i} tatsızlık
desert
{f} ayrılmak
desert
{i} hak ettiğini bulma
desert
hak ettiğini buldu
desert
yaban
desert
değer

Çölde, suyun ağırlığı altın değerindedir. - In the desert, water is worth its weight in gold.

desert
çöllük
desert
desert fauna çöl direyi
desert
terketmek
desert
kaçmak
desert
{i} bozkır
desert
(Askeri) FİRAR ETMEK, KAÇMAK: Bir askeri hizmet, mevki veya görevden geri dönmemek niyetiyle, izinsiz olarak ayrılma veya tehlikeli bir görevden, önemli bir hizmetten kaçma
desert
desert flora çöl biteyi
desert
{s} boş
desert
{f} terketmek, bırakmak
desert
{i} hak edilen şey, layık olunan şey. He got his deserts. Hak ettiğini buldu
desert
(isim) çöl, bozkır; ıssız yer; tatsızlık; sönüklük; hak etme, hak edilen şey, hak ettiğini bulma
Английский Язык - Английский Язык
{v} desert