to form, create, produce, force, conduce

listen to the pronunciation of to form, create, produce, force, conduce
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to form, create, produce, force, conduce в Английский Язык Турецкий язык словарь

made
{s} yapılmış

Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır. - In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.

Bu masa tahtadan yapılmıştır. - This table is made of wood.

made
f., bak. make. s. yapılmış: made of wood ağaçtan yapılmış
made
yapılı

Bira şişeleri camdan yapılır. - Beer bottles are made of glass.

Tereyağı kaymaktan yapılır. - Butter is made from cream.

made
tam uyan
made
-den yapılmış
made
-den
made
{f} yap

Tereyağı sütten yapılır. - Butter is made from milk.

Tereyağı kaymaktan yapılır. - Butter is made from cream.

made
tamamen uygun
made
{s} üretilmiş

Bu ürün Çin'de üretilmiştir. - This product was made in China.

made
sonucundan emin olmak
made
istikbali garanti altına alınmış
made
have it made ısmarlamak
made
iyi yapılı
made
doldurma
made
loosely made bol yapılmış
made
başarıd
made
işi yolunda
made
{s} garantili
Английский Язык - Английский Язык
{a} made
to form, create, produce, force, conduce

    Расстановка переносов

    to form, create, produce, force, con·duce

    Произношение

Избранное