to form, breed, draw, entice, bring up

listen to the pronunciation of to form, breed, draw, entice, bring up
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to form, breed, draw, entice, bring up в Английский Язык Турецкий язык словарь

train
{f} eğitmek

Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır. - The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.

Dan Linda'yı eğitmek bile istememişti. - Dan didn't even want to train Linda.

train
tren

Sonraki durakta trenden ineceğim. - I'm getting off the train at the next stop.

Az daha treni kaçırıyordum. - I almost missed the train.

train
{f} alıştırma yapmak
train
antreman yapmak
train
çalıştırmak

Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil. - No special training is needed to operate this machine.

train
idman yapmak
train
yetişmek

Trene yetişmek için yeterli zamanımız var. - We have enough time to catch the train.

Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin. - You'll have to get a move on if you want to catch the train.

train
yetiştirmek
train
olaylar/düşünceler zinciri
train
eğit(mek)
train
{i} yildiz
train
{i} kervan

Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu. - A long train of camels was moving to the west.

train
{i} katar; kafile
train
{f} eğitmek, terbiye etmek, yetiştirmek
train
{f} nişan almak
train
dalları kazık veya
train
hayvanı tuzağa çekmek için sıralanmış yem
train
{i} katar
Английский Язык - Английский Язык
{v} train
to form, breed, draw, entice, bring up
Избранное