Fiyatlar tekrar yükselmek üzere.
- Prices are about to go up again.
Ücretler yükselmek üzere.
- Fees are about to go up.
Fiyatlar yükselmeye devam edecek.
- Prices will continue to go up.
Hisse senedinin yükseleceğinin bir garantisi yok.
- There's no guarantee that the stock will go up.
Biz yamaçlardan çıkmak ve inmek zorundaydık.
- We had to go up and down the slopes.
Odama çıkmak zorunda kaldım ama anahtarımı unutmuştum.
- I have to go up to our room and I forgot my key.
The producer hopes nobody goes up opening night.