to fool, kid, deceive

listen to the pronunciation of to fool, kid, deceive
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to fool, kid, deceive в Английский Язык Турецкий язык словарь

put on
giymek

O, ayakkabılarını giymek için eğildi. - He stooped to put on his shoes.

Bazı giysiler giymek istiyorum. - I'd like to put on some clothes.

put on
sahneye koymak
put on
abartmak
put on
numarası yapmak
put on
(deyim) put on airs caka satmak,bir takim haller takinmak put someone on his guard birini uyararak dikkatli olmasini soylemek put someone on a pedestal [kd] birini kusursuz yetkin,saymak put the screws on someone (argo) birini sıkıştırmak,zorlamak,baskı yapmak put one's money on someone/sth. (kd) birinin başarılı olacağına veya herhangi bir şey olacağına emin olmak. put one's thinking cap on cozum bulmaya calismak,dusunup tasinmak
put on
(Arılık) kovana kat atmak
put on
(Arılık) ballık eklemek
put on
çoğaltmak
put on
kuşanmak
put on
giy

Eski ayakkabılarını çıkararak yenilerini giydi. - She took off her old shoes and put on the new ones.

O kazağını ters yüz giydi. - He put on his sweater wrong side out.

put on
artırmak
put on
çalıştırmak
put on
(ışığı, radyoyu v.b.'ni) açmak
put on
sahnelemek
put on
(oyunu) sahneye koymak; (oyunu) oynamak
put on
sayı yapmak
put on
ileri almak
put on
üzerine bahse girmek
Английский Язык - Английский Язык
put on

She's putting on that she's sicker than she really is.

to fool, kid, deceive
Избранное