Yukarıdaki cümleleri etiketleyen etiketleri kaldıracağım.
- I will remove the labels tagging the above sentences.
Cümleleri etiketlemek için en azından gelişmiş katılımcı olmak zorundasın.
- In order to tag sentences, you must, at least, be an advanced contributor.
Tom fiyat etiketine baktıktan sonra onu almamaya karar verdi.
- Tom decided not to buy it after he looked at the price tag.
Ürün yüksek bir fiyat etiketi taşımaktadır.
- The product carries a high price tag.
Kovalamak istiyor musun?
- Do you want to tag along?
Kovalamak istiyor musun?
- Do you want to tag along?
Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona Sen ebesin! diye seslenirdi.
- My little sister and I used to play tag a lot. We would chase each other, and the one chasing would try to tag the one being chased and yell: You're it!