Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir.
- To swim in the ocean is my greatest pleasure.
O yüzmek için denize gitti.
- He went to sea to swim.
Okyanusta yüzmek benim en büyük zevkimdir.
- To swim in the ocean is my greatest pleasure.
Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim.
- When I was a child, I often went swimming in the sea.
Tom ve Mary bankta oturdular, insanların yüzüşünü izlediler.
- Tom and Mary sat on the bench, watching people swim.
O, çocukların yüzüşünü izledi.
- He watched the boys swimming.
John yüzme kulübündedir.
- John is in the swimming club.
Nasıl yüzeceğimi bilmiyorum.
- I don't know how to swim.