Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
O, yüzmekten korkuyor.
- He is afraid of swimming.
Bu nehir içinde yüzmek için tehlikelidir.
- That river is dangerous to swim in.
Yüzme havuzlarında, su sürekli olarak filtrelerden pompalanır.
- In swimming pools, water is continuously pumped through a filter.
Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim.
- When I was a child, I often went swimming in the sea.
O, çocukların yüzüşünü izledi.
- He watched the boys swimming.
Tom ve Mary bankta oturdular, insanların yüzüşünü izlediler.
- Tom and Mary sat on the bench, watching people swim.
Nasıl yüzeceğimi bilmiyorum.
- I don't know how to swim.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.