Erken geldi,bu yüzden iyi bir koltuk buldu.
- He came first. Therefore he got a good seat.
Oturduğun koltuktaki boya hâlâ ıslak.
- The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
Afedersiniz, bu sandalye dolu mu?
- Excuse me, is this seat taken?
On iki kişinin oturması için yeterince sandalye var mı?
- Are there enough chairs to seat 12 people?
Oturduğun yerdeki boya hâlâ yaştır.
- The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
Beni yerime götürdüler.
- I was ushered to my seat.