Tom'un ne istediğini anlamak zor.
- It's hard to figure out what Tom wants.
Onu yapmak için yeterli paramız olup olmadığını anlamak zorundayız.
- We have to figure out whether we have enough money to do that.
Bunun bize kaça mal olacağını hesaplamak zorundayız.
- We have to figure out how much it's going to cost us.
Maliyeti hesaplamak kolay değil.
- It's not easy to figure out the cost.
Tom başvuru formunu nasıl dolduracağını anlayamıyor.
- Tom can't figure out how to fill out this application form.
Onun ne demek istediğini anlayamadım.
- I couldn't figure out what he meant.
Tom, sorunu çözmek için bir yol bulmaya çalışıyor.
- Tom is trying to figure out a way to solve the problem.
Tom'un parasını nereye sakladığını çözmek zorundayız.
- We have to figure out where Tom hid his money.
As soon as I figure out what is wrong with my car, I will fix it.
We'd alreary figured out that the trip would cost $1,000.
... Because all of a sudden, I've got to figure out how to-- ...
... figure out who did it. ...