to fall for a deception

listen to the pronunciation of to fall for a deception
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to fall for a deception в Английский Язык Турецкий язык словарь

bite
ısırmak

Gülmemek için dudağımı ısırmak zorunda kaldım. - I had to bite my lip to prevent myself from laughing.

bite
{i} lokma

Tom evine giderken yemek için bir iki lokma atıştırmak istedi. - Tom wanted to grab a bite to eat on his way home.

Neredeyse öğle vakti. Neden bir lokma yemek için durmuyoruz. - It's nearly lunchtime. Why don't we stop to have a bite to eat?

bite
{i} ısırık

Kolumun her tarafında sivrisinek ısırıkları var. - I have mosquito bites all over my arm.

Kampa son gittiğinde Tom bir sürü sivrisinek ısırıklarına maruz kaldı. - Tom got a lot of mosquito bites the last time he went camping.

bite
{i} dişleme
bite
{i} acılık
bite
(Tıp) bite
bite
acı

Ben ısırdığımda, bu diş acıyor. - When I bite down, this tooth hurts.

Tom acıya göğüs germek zorunda kaldı. - Tom had to bite the bullet.

bite
ısırılarak kopartılan parça
bite
{f} ısır

Havlayan köpek ısırmaz. - Dogs that bark don't bite.

Havlayan köpek ısırmaz. - A barking dog doesn't bite.

bite
keskinlik
bite
(böcek/yılan/vb.) sokmak
bite
rahatsız etmek
bite
parça lokma
bite
{f} zokayı yutmak
bite
sokmak oltaya vurmak yakmak aşındırmak
bite
{f} oltaya gelmek
bite
{f} (soğuk) yakmak
bite
{f} yakmak
bite
{f} (balık) oltaya vurmak
bite
{f} (bit, bit.ten)
Английский Язык - Английский Язык
bite
to fall for a deception

    Расстановка переносов

    to Fall for a de·cep·tion

    Турецкое произношение

    tı fôl fôr ı dîsepşın

    Произношение

    /tə ˈfôl ˈfôr ə dəˈsepsʜən/ /tə ˈfɔːl ˈfɔːr ə dɪˈsɛpʃən/
Избранное