Onun yeteneğini değerlendirmek zordur.
- It's difficult to evaluate his ability.
Koç'un onun saha performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşmesi vardı.
- The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.
Öğretmen tüm öğrencileri değerlendirmek zorunda kaldı.
- The teacher had to evaluate all the students.
Koç'un onun saha performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşmesi vardı.
- The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.
İlerlemenizi değerlendirin.
- Evaluate your progress.
Öğretmen tüm öğrencileri değerlendirmek zorunda kaldı.
- The teacher had to evaluate all the students.
It will take several years to evaluate the material gathered in the survey.
... evaluate the maximum scenario which might be useful for the ...