Anne yemek için sofrayı hazırladı.
- Mother set the table for dinner.
Annem sofrayı hazırlamamı rica etti.
- My mother asked me to set the table.
Mayuko tabloyu bir bezle sildi.
- Mayuko wiped a table with a cloth.
Bu tabloyu ortadan kaldır.
- Take this table away.
O her zaman bir yemekten sonra masayı temizler.
- She always clears the table after a meal.
Yemekten sonra, masayı temizledi.
- After supper, she cleared the table.