O, Amerika'nın Deniz Harp Okulunun başkanıydı.
- He was head of America's Naval War College.
O, 1941'de, savaş patlak verdiğinde Avrupa'dan evine döndü.
- He returned home from Europe in 1941, when the war broke out.
Oğlumuz savaşta öldü.
- Our son died during the war.
Bu politikacı küresel ısınmayla mücadele için yeşil vergi önerdi.
- This politician proposed a green tax to fight global warming.
Küresel ısınmayla mücadelede daha aktif bir rol oynamalıyız.
- We should play a more active role in combating global warming.
Büyük bir savaşçı güç yayar. O ölümüne savaşmak zorunda değildir.
- A great warrior radiates strength. He doesn't have to fight to the death.
Savaşmak istiyorsa bir savaşı var.
- If she wants a war, she's got a war.
Kış Savaşı, Finlandiya ile Sovyetler Birliği arasındaki askeri bir çatışmaydı.
- The Winter War was a military conflict between Finland and the Soviet Union.
Bir çatışmayı kaybetmek savaşı kaybetmek anlamına gelmez.
- Losing a battle doesn't mean losing the war!
This vein of reflection, warring with his inner knowledge that he had been driven by fear and hatred . . . , produced an exhausting whirl in his thoughts.