Evin etrafını çevirttik.
- We've got the house surrounded.
Polisler binayı çevirdi.
- The police have surrounded the building.
Sabaha kadar düşman ordusunun kampı kuşatılmıştı.
- Until the morning, the camp of the enemy army was surrounded.
O kalabalık tarafından kuşatılmıştı.
- He was surrounded by the crowd.
Brown etrafının çevrildiğini gördü.
- Brown saw that he was surrounded.
Evin etrafını çevirttik.
- We've got the house surrounded.
Çevreleyen tepeler kasabayı korudu.
- The surrounding hills protected the town.
Çoğu kalelerin onları çevreleyen bir hendeği vardır.
- Most castles have a moat surrounding them.
and this way they get rid of those grand and stubborn opinions that surround them.