to dye with crimson or deep red; to redden

listen to the pronunciation of to dye with crimson or deep red; to redden
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to dye with crimson or deep red; to redden в Английский Язык Турецкий язык словарь

crimson
{s} kıpkırmızı

Çay içerken kırmızı ( koyu kırmızı; kıpkırmızı) patates yemeyi severim. - I eat red (dark red; crimson) potatoes while drinking tea.

crimson
kan kırmızı
crimson
{f} kızarmak
crimson
{s} koyu kırmızı

Çay içerken kırmızı ( koyu kırmızı; kıpkırmızı) patates yemeyi severim. - I eat red (dark red; crimson) potatoes while drinking tea.

crimson
fes rengi
crimson
kırmızı boya
crimson
s., i. koyu kırmızı, kızıl, fesrengi
crimson
koyu kırmızıya boyamak
crimson
kızar/kırmızılaştır
crimson
(Tekstil) fesrengi, kızıl
crimson
{f} kıpkırmızı olmak
crimson
{f} kırmızılaştırmak
Английский Язык - Английский Язык
crimson
to dye with crimson or deep red; to redden

    Расстановка переносов

    to dye with crim·son or deep red; to red·den

    Произношение

Избранное