to drop; to fall in drops; to trickle

listen to the pronunciation of to drop; to fall in drops; to trickle
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to drop; to fall in drops; to trickle в Английский Язык Турецкий язык словарь

distill
{f} damıtmak
distill
{f} özünü çıkarmak
distill
imbikten çekilmek
distill
damlamak
distill
imbikten çekmek
distill
taktir etmek
distill
özünü almak
distill
damıt

Biz suyumuzun tuzunu almak için güneş enerjili damıtma kullanırız. - We use solar-powered distillation to desalinate our water.

Ütü ısınırken Mary buhar yapmak için hazneye damıtılmış su döktü. - As the iron was heating up, Mary poured distilled water into the reservoir to make steam.

distill
bkz.distil
distill
{f} damla damla akıtmak
distill
{f} saflaştırmak
distill
{f} imbikten geçmek
distill
{f} süzülmek
distill
{f} biçimlenmek
distill
{f} ayrıştırmak
Английский Язык - Английский Язык
distill
to drop; to fall in drops; to trickle

    Расстановка переносов

    to drop; to Fall in drops; to trick·le

    Произношение

Избранное