Öğretmen tüm öğrencileri değerlendirmek zorunda kaldı.
- The teacher had to evaluate all the students.
Onun yeteneğini değerlendirmek zordur.
- It's difficult to evaluate his ability.
Öğretmen tüm öğrencileri değerlendirmek zorunda kaldı.
- The teacher had to evaluate all the students.
İlerlemenizi değerlendirin.
- Evaluate your progress.
Koç'un onun saha performansını değerlendirmek için her oyuncuyla bire bir görüşmesi vardı.
- The coach had a one-on-one discussion with each player to evaluate his performance on the field.
Onun yeteneğini değerlendirmek zordur.
- It's difficult to evaluate his ability.