Mary'nin boşanmak istediğini duydum.
- I heard that Mary wants a divorce.
Ona boşanmak istediğini söyledi.
- She told him she wanted a divorce.
Sami, Leyla'yı boşamak niyetinde değildi.
- Sami didn't intend to divorce Layla.
Boşanmayı kabul edeceğim.
- I will consent to the divorce.
Bütün boşanmalarının temel nedeni evliliktir.
- Marriage is the main cause of all divorces.
Haklı bir sebep söylemezsen seni boşamayacağım.
- I won't divorce you unless you give me a legitimate reason.
Kendisini boşamaması için karısını ikna etti.
- He persuaded his wife not to divorce him.
Mary'nin ondan ayrılmak istediğini haber aldım.
- I got word that Mary wants to divorce him.
Boşanmayı kabul edeceğim.
- I will consent to the divorce.
Bütün boşanmalarının temel nedeni evliliktir.
- Marriage is the main cause of all divorces.
Boşanma genellikle acı bir ayrılıktır.
- Divorce is generally a painful parting.
Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa.
- Divorce can put mutual friends of the divorcing couple in a difficult position, particularly if it's an acrimonious split.
Bütün boşanmalarının temel nedeni evliliktir.
- Marriage is the main cause of all divorces.
O, yıllar süren mutsuzluktan sonra onu boşadı.
- He divorced her after years of unhappiness.
Mary'nin ondan ayrılmak istediğini haber aldım.
- I got word that Mary wants to divorce him.
Tom ve Mary kötü bir ayrılma yaşadı.
- Tom and Mary had an ugly divorce.
And the pharyses cam and axed hym a question: whether it were laufull for a man to putt awaye hys wyfe.
The Civil War split between Virginia and West Virginia was a divorce based along cultural and economic, as well as geographic, lines.
Lucy divorced Steve when she discovered that he had been unfaithful.
The radical group voted to divorce itself from the main faction and start an independent movement.
... to divorce my husband. ...