Doğru ile yanlışı ayırmak her zaman kolay değildir.
- It is not always easy to separate right from wrong.
Çöpü ayırmak önemlidir.
- It's important to separate the rubbish.
Bu ayrı bir tedavi için yeterince önemli.
- This is important enough for separate treatment.
Onların her biri ayrı ayrı ödedi.
- They each paid separately.
Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.
- Tom asked me how long my parents had been married before they separated.
Dil kültürden ayrılmaz.
- You can't separate language from culture.
Guangdong'u Guangxi'den ne ayırıyor?
- What separates Guangdong from Guangxi?
Öğretmen bizi iki gruba ayırdı.
- Our teacher separated us into two groups.
Karakoram Çin'i Pakistan'dan ayırmaktadır.
- The Karakoram separates China from Pakistan.
Doğru ile yanlışı ayırmak her zaman kolay değildir.
- It is not always easy to separate right from wrong.
Separate the articles from the headings.