to dive into

listen to the pronunciation of to dive into
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to dive into в Английский Язык Турецкий язык словарь

profound
{s} içine işleyen

Tom insanın içine işleyen bir şey olmak üzere olduğu hissini atlatamadı. - Tom couldn't shake the feeling that something profound was about to happen.

profound
{s} derin

O derin bir uykuya daldı. - She fell into a profound sleep.

Benim üzerimde çok derin bir etkisi vardı. - It had a profound effect on me.

dive into
dalmak

Nehre dalmak istiyorum. - I want to dive into the river.

dive into
pike yapmak
profound
meselelerin özünü kavrayan
profound
yoğun
profound
sorunların derinliğine inen
profound
profoundlyde- rinden
profound
{s} bilge
profound
umman
profound
abis
profound
derya
profound
{s} şiddetli
profound
profoundnessderinlik
profound
{s} içe işleyen
profound
esaslı olarak
profound
tamamen
profound
(Tıp) Derin, profundus
profound
{s} 1. derin; büyük; yoğun: a profound impression büyük bir etki/derin bir iz. a profound mystery büyük bir sır. a profound remark büyük bir
profound
çok derin,derin
profound
{s} adamakıllı
Английский Язык - Английский Язык
{v} profound
to dive into

    Расстановка переносов

    to dive in·to

    Турецкое произношение

    tı dayv întı

    Произношение

    /tə ˈdīv əntə/ /tə ˈdaɪv ɪntə/
Избранное