Karakoram Çin'i Pakistan'dan ayırmaktadır.
- The Karakoram separates China from Pakistan.
Çöpü ayırmak önemlidir.
- It's important to separate the rubbish.
Onların her biri ayrı ayrı ödedi.
- They each paid separately.
Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
- Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway.
Tom karısından ve çocuklarından ayrılmayı istemiyordu.
- Tom didn't like being separated from his wife and children.
Kırk yıllık evliliklerinin ardından ayrılmak istiyorlar.
- They want to separate after 40 years of marriage.
Siyaseti dinden ayırmalıyız.
- We must separate politics from religion.
Guangdong'u Guangxi'den ne ayırıyor?
- What separates Guangdong from Guangxi?
Siyaseti dinden ayırmalıyız.
- We must separate politics from religion.
Çok sinirliyken iyiyle kötüyü ayırmaya çalışmanın bir faydası yoktur.
- It is no use trying to separate the sheep from the goats while in a state of madness.