to dispose of

listen to the pronunciation of to dispose of
Английский Язык - Турецкий язык
elden çıkarmak

O kitaplarını elden çıkarmak istiyor. - He wants to dispose of his books.

O, arazisini elden çıkarmak istiyor. - He wants to dispose of his land.

kurtulmak
imha etmek
(Fiili Deyim ) 1- elden çıkarmak , satıp kurtulmak , satmak 2- -den kurtulmak , yok etmek 3- bertaraf etmek , zararsız hale getirmek 4- (kızı) kocaya vermek , vermek 5- tasarruf etmek , kullanmak 6- (işi) bitirmek , tamamlamak 7- halletmek 8- (yiyeycek) yemek
yemek
dağıtmak
içmek
bertaraf etmek
yok etmek
başından atmak
izale etmek
tamamlamak
shift
vitese geçirmek
shift
(Tıp) şift
dispose of
satmak

Ben arazimi satmak istiyorum. - I want to dispose of the land.

O, kitaplarını satmak istiyor. - He wants to dispose of his books.

dispose of
kurtul

Bu sorundan nasıl kurtulacaksın? - How will you dispose of this problem?

shift
{i} kayma

Bu ülkedeki siyaset sola doğru kaymaktadır. - Politics in this country is shifting towards the left.

Bu ülkedeki siyaset merkeze doğru kaymaktadır. - Politics in this country is shifting towards the center.

shift
çare
shift
değişiklik
shift
şanzıman
shift
şanjman
shift
(suç/vb.) atmak
shift
yaşamak
dispose of
tüketmek
dispose of
vermek
dispose of
(belirli bir düzene göre) yerleştirmek
dispose of
halletmek
dispose of
bırakmak
dispose of
kocaya vermek
dispose of
devretmek
dispose of
(zaman, para v.b.'ni) (belirli bir biçimde) harcamak
dispose of
kullanmak
dispose of
zararsız hale getirmek
shift
çare/gömlek/vardiya/kayma
shift
(Tıp) Değişme veya sapma
shift
son çare
shift
{f} tıkınmak
shift
{i} kadın iç gömleği
shift
{f} değişmek
shift
{i} rotasyon
shift
{i} değiştirme

Ayaklarımızı sıcak tutmak için ayaklarımızı yer değiştirmek ve hareket ettirmeye devam etmek zorunda kaldık. - In order to keep our feet warm we had to shift from one foot to another and keep moving.

Neden vardiyaları değiştirmek istiyorsun? - Why do you want to change shifts?

shift
{i} kaçamak
shift
{i} çok sade bir çeşit kadın elbisesi
to dispose
(Hukuk) tasarruf etmek
to dispose
(Hukuk) sürmek
to dispose
(Hukuk) bertaraf etmek
Английский Язык - Английский Язык
dispone
shift
get rid of, settle, give away or sell
To dispose
dispone
dispose of
deal with or settle; "He disposed of these cases quickly"
dispose of
deal with or settle; "He disposed of these cases quickly
to dispose of

    Расстановка переносов

    to dis·pose of

    Турецкое произношение

    tı dîspōz ıv

    Произношение

    /tə dəˈspōz əv/ /tə dɪˈspoʊz əv/
Избранное