to direct to come; to bestow

listen to the pronunciation of to direct to come; to bestow
Английский Язык - Турецкий язык

Определение to direct to come; to bestow в Английский Язык Турецкий язык словарь

command
emretmek
command
{f} buyurmak
command
{i} buyruk
command
kumandanlık etmek
command
-e bakmak
command
kumandanlık
command
(Ticaret) to make an order
command
hükümranlık
command
komuta

O, bizim birliklerin komutanıdır. - He is commander of our troops.

Komutan adamlarını silah atışına maruz bıraktı. - The commander exposed his men to gunfire.

command
hak etmek
command
(fiil) emir vermek, emretmek; hükmetmek, hakim olmak, komuta etmek, yönetmek, kontrol etmek, hüküm sürmek; buyurmak; tepeden görmek; telkin etmek
command
(Askeri) KOMUTANLIK: Bir şahsın komutası altında bulunan bir birlik veya birlikler
command
a good command of rahat konuşabilme
command
at command emir üzerinde
command
{i} komutanlık, kumandanlık: Air Defense
command
bir subayın kumanda ettiği askerler
command
{i} hakimiyet

Benim sekreterim iyi bir İngilizce hakimiyetine sahiptir. - My secretary has a good command of English.

O, iyi bir Fransızca hakimiyetine sahip. - She has a good command of French.

command
{i} genel kurmay
command
{i} egemenlik, buyruk, hükümranlık
command
(isim) emir; buyruk, komuta, yetki, kumanda, genel kurmay; hakimiyet; kuvvet, güç
Английский Язык - Английский Язык
command
to direct to come; to bestow
Избранное