Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar.
- Dieticians are experts in the food industry.
Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
- The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.
Perhize başladığımdan beri çok kilo kaybettim.
- I've lost a lot of weight since I've been on a diet.
Çok şişman olduğun için bir rejime başlamalısın.
- You must go on a diet because you are too fat.
Ben sıkı bir diyet rejimine bağlı kalıyorum.
- I am adhering to a strict diet regimen.
Beslenme ve sağlık arasında bir bağlantı var olmalı mı?
- Must there be a link between diet and health?
Japonların temel beslenmesi pirinç ve balıktan oluşur.
- The Japanese's basic diet consists of rice and fish.
Tom diyet yapmak zorunda.
- Tom has to go on a diet.
Japonya'da ana yiyecek pirinçtir.
- The main diet in Japan is rice.
Çoğumuz dengeli yiyecek yemeyiz.
- Most of us don't eat a balanced diet.
Benimle bir rejime başlamak ister misin?
- Do you want to go on a diet with me?
Çok şişman olduğun için bir rejime başlamalısın.
- You must go on a diet because you are too fat.
Meclis şimdi oturumda.
- The Diet is now in session.
Meclis gelecek pazartesi günü açılacak.
- The Diet will open next Monday.
Meclis şimdi oturumda.
- The Diet is now in session.
they will diet themselves, feed and live alone.
... Very often they make jokes about my diet, because they ...
... So Kris changed her diet. ...