Bir şeyi yıkmak, yapmaktan çok daha kolaydır.
- Destroying things is much easier than making them.
Tom projeyi mahvetmek için bir komplo düzenledi.
- Tom orchestrated a plot to destroy the project.
Çocuklar bilye oyunları için yerde küçük bir oyuk açtılar.
- The children made a small hole in the ground for their game of marbles.
Yangın üç evi imha etti.
- The fire destroyed three houses.
Almanlar Kraliyet Hava Kuvvetlerini imha etmeyi ve İngiltere'yi işgal etmeyi planladılar.
- The Germans planned to destroy the Royal Air Force and invade Britain.
O onu yok etmek istedi.
- He wanted to destroy it.
Tom onu yok etmek istiyordu.
- Tom wanted to destroy it.
Askerlerin görevi köprüyü yok etmekti.
- The soldiers' mission was to destroy the bridge.
Onu yok ettiklerine inanıyordu.
- He believed they had destroyed it.
Tutukluluğu sırasında Tom hücrede birkaç ay geçirdi.
- During his detention, Tom spent several months in the hole.
Anlatı boşluklarla dolu.
- The story is full of holes.
Neden 5 ve 50 yenlik bozuk paraların ortasında boşluk var?
- Why do the five yen coin and the fifty yen coin have holes in the center?
She completely holed the argument.
Destroying a rabid dog is required by law.
Hooligans destroy unprovoked.
Smoking destroys the natural subtlety of the palate.
The earthquake destroyed several apartment complexes.
The memory leak happened because we forgot to destroy the temporary lists.
The bomb tore apart most of the town hall.
... but a new creature is coming in that threatens to destroy them. ...