susamaktan kendimi alamıyorum
- I can't help being thirsty.
Favori susuzluk içkin nedir?
- What's your favorite thirst quencher?
Biz sadece aç değiliz fakat aynı zamanda susuzluk da çekiyoruz.
- Not only were we hungry, but we were also suffering from thirst.
Ben gülme arzumu bastıramadım.
- I could not subdue the desire to laugh.
Birinin arzu edebileceği en iyi köpeksin!
- You've been the best dog one could desire!
Tom'un bazen diğer insanların güdülerini ve isteklerini anlama sorunu var.
- Tom sometimes has trouble understanding other people's motives and desires.
Onun zengin olmak için bir tutkusu var.
- She has a desire to be wealthy.
Jane çikolataya olan tutkusunu durdurmalıdır.
- Jane must stop giving way to her desire for chocolate.
Şehvet, sahiplenme arzusunu doğurur. Sahiplenme de öldürme güdüsünü.
- Lust awakens the desire to possess. And that awakens the intent to murder.
Onun ölümünü arzu etmedi.
- She did not desire his death.
Arzu ettiğini kolaylıkla alabildi.
- She managed to get what she desired easily.
Kimi yiyecekler bizleri susatırlar.
- Some kinds of food make us thirsty.
Sadece susadığında su iç; bir günde 8 bardak içmek efsanedir.
- Drink water only when you are thirsty; drinking 8 glasses a day is only a myth.
Başkalarına yardım etmeyi istemeye doğal bir arzumuz var.
- We have a natural desire to want to help others.
Yaşlı olmanın bir avantajı gençken almayı göze alamadığın her şeyi artık istememendir.
- One advantage of being old is that you no longer desire all the things that you couldn't afford to buy when you were young.
Dilek memnuniyetsizlikten kaynaklanır. Bunu kontrol etmeye çalışın.
- Desire is a source of discontent. Try to control it.
Seri katil arzularının bir kölesiydi.
- The serial killer was a slave to his desires.
Allah insanlara hayat verir ve onların her türlü arzularına sahip olmalarına sebep olur.
- Heaven gives life to people and causes them to have all kinds of desires.
susamaktan kendimi alamıyorum
- I can't help being thirsty.
Tom Mary'ye içecek bir şey teklif etti ama o susamadığını söyledi.
- Tom offered Mary something to drink, but she said she wasn't thirsty.
I thirst for knowledge and education will sate me.
You’re my heart’s desire.
I desire to speak with you.
... I think we at Google pretty clearly have a strong desire ...
... per minute is evidence of this great continuing desire to ...