Hayattaki en büyük mutluluk sevmek ve sevilmek.
- It is the greatest happiness in life to love and to be loved.
Sevmek ve sevilmek en büyük mutluluk.
- To love and to be loved is the greatest happiness.
Aşk dünyayı döndürür.
- Love makes the world go round.
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- They say love is blind.
Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
- When poverty comes in at the door, love flies out the window.
Anne sevgisi en muhteşem şeydir.
- Maternal love is the greatest thing.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
- Her lover is a spy working for the British government.
O, benim erkek arkadaşım değil, sadece yararı olan platonik aşk.
- He's not my boyfriend, it's just platonic love with benefits!
Yaramaz oğul, babasını sevdi.
- The mischievous son loved his dad.
Âşık olmak için çok gençsin.
- You are too young to be in love.
Sana âşık olmaktan kendimi alamadım.
- I couldn't help but fall in love with you.
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Bir insan kendi annesini sevmelidir.
- One should love one's own mother.
I love the fact that the coffee shop now offers fat-free chai latte.