Dünyada İngilizce'nin en yaygın şekilde konuşulan dil olduğunu inkar etmek yok.
- There is no denying that English is the most widely spoken language in the world.
Çalışan ailelerin çocukları için kaliteli bir eğitimi inkar etmek çalışan aileler için sağlık hizmetlerini ya da çocuk bakımını inkar etmek kadar yanlıştır.
- Denying a quality education to the children of working families is as wrong as denying health care or child care to working families.
Açık olanı reddetmek aptalca.
- Denying the obvious is stupid.
İsteğini reddetmek zorundayım.
- I have to deny your request.
O, hikayeyi yalanlamak için acele etti.
- She hastened to deny the story.
O talebi reddetmeliyim.
- I have to deny that request.
Bunu reddetmeyeceğim.
- I'm not going to deny it.
Onun olduğunu inkar etmiyorum ama bir örnek delil sayılmaz.
- I'm not denying it happened, but one example can't be called proof.
Boşuna inkar etmeyin.
- Don't bother to deny it.
Mary bana kek pişirmeye söz verdi ama sonra sözünden döndü.
- Mary promised to bake me a cake, but then she reneged.
... coverage and an insurance company can't deny you if you've ' if it's been under 90 days. ...