Tom'un karısı, mücevherlerini sergilemekten hoşlanıyor.
- Tom's wife loves to exhibit her jewelry.
Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
- You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
Bir sonraki problemi tahtada göstermek ister misin?
- Would you demonstrate the next problem at the board?
Lütfen sergilere dokunma.
- Please don't touch the exhibits.
İlk ödülünü sergide kazandı.
- She won first prize in the exhibition.
Öğrenciler, yeni hükümete karşı gösteri düzenlediler.
- The students demonstrated against the new government.
Gösterilecek birçok şey var.
- There's still a lot to demonstrate.
Bir teşhirci bir sapık için ideal bir ortak olurdu.
- An exhibitionist would be the ideal partner for a voyeur.
Tüm bu teşhirciliğe karşı nefret hissediyorum.
- I feel an aversion toward all this exhibitionism.
Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti.
- The teacher demonstrated the idea with an experiment.
Resimlerini Japonya'da sergilemeyi düşünüyor.
- He hopes to exhibit his paintings in Japan.
Tom'un karısı, mücevherlerini sergilemekten hoşlanıyor.
- Tom's wife loves to exhibit her jewelry.
Resimlerini Japonya'da sergilemeyi düşünüyor.
- He hopes to exhibit his paintings in Japan.
Sergilere dokunmayın.
- Do not touch the exhibits.
Satıcı onun nasıl kullanılacağını gösterdi.
- The salesman demonstrated how to use it.
Tom elmanın göbeğini nasıl çıkaracağını gösterdi.
- Tom demonstrated how to core an apple.
... demonstrate their available resources to purchase waste ...
... lectures in London, fascinating everyone from adults to children. And he would demonstrate ...