Mevcut evimiz çok küçük, bu nedenle taşınmaya karar verdik.
- Our present house is too small, so we decided to move.
Kabinenin her üyesi mevcuttu.
- Every member of the cabinet was present.
Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.
- My uncle is staying in Hong Kong at present.
Onlar şu anda İngiltere'de büyük bir şirket için çalışıyorlar.
- At present they are working for a big company in England.
Şimdiki işimi bırakacağım.
- I am going to leave my present job.
Geçmişte değil, şimdiki zamanda yaşamalısın.
- You must live in the present, not in the past.
Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
- My grandfather gave me a birthday present.
Doğum günü hediyesi olarak sana kalem aldım.
- I got you a pen as a birthday present.
Geçmişte değil, şimdiki zamanda yaşamalısın.
- You must live in the present, not in the past.
Hepimiz şimdiki zamanın yanı sıra geçmişle ve gelecekle bağlandık.
- All of us are connected with the past and the future as well as the present.
Senin şu anki sorunun her zaman aklımda.
- Your present trouble is on my mind all the time.
Şu anki maaşından memnun musun?
- Are you content with your present salary?
Tom bugünkü toplantıda hazır olacak.
- Tom is going to be present at today's meeting.
Tom bugünkü maaşından memnun.
- Tom is content with his present salary.